5 Aralık 2014 Cuma

BARDAK BOYADIM

                 Amanııııııııın bu ders çalışması işi ne zormuş.Yıllar geçtikçe bunalmayı zora gelmeyi unutmuşuz.Bir süredir iş yeri hekimliği ve iş güvenliği sınavına hazırlanmaya çalışıyorum.Yığınlarca ayrıntı var.Hepsi iyi güzelde sınav çalışma bakanlığından ÖSYM ye geçtiğinden beri başarı oranı %3 lerde yani içimde boşa uğraşıyormuşum gibi bir his var. Keşke bende daha önce davranıp sınav ÖSYM ye geçmeden önce bu belgeyi alsaymışım ama iş işten geçti artık.Şimdi bütün bunların bardak boyamakla ne bağlantısı var demeyin.insan bunalınca yapması gerekenlerden zor işlerden kaçıp kendine eğlenceli bir şeyler bulmaya çalışıyor.Bu benim ilk boya deneyimim öyle heyecanlandım ki verniklemeyi bile beklemeden hemen ekleyiveriyorum.Bardak bildiğiniz mutfakta su içmek içmek için kullandığımız cam su bardağı,akrilik boya ile sünger ponponla boyadım sonrada peçeteyi kesip peçete tutkalı ile dekopaj yaptım.işte sonuuuuuuç:

                  Fikirlerinizi benimle paylaşırsanırsanız kendimi geliştirmeme çok yardımcı olursunuz.
                  Şimdiden teşekkürler.Sevgiyle kalın.........




2 Kasım 2014 Pazar

KAZA- ALIŞVERİŞ-BULUŞMA

         Bu hafta başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir herhalde.Neyse ki haftayı mutlu sonla bitirebildim.Salı günü pert olma sınırında olan cep telefonum dile gelip bırak artık yakamı çalışmak istemiyorum diye isyana gelince beni teknik olarak 3-4 yıl idare edebilecek bir cep telefonu için samsung note 4 siparişi verdim.Oh onun sevinci ile musmutlu yaşarken, çarşamba günü ablam Antalya dan ziyarete geldi. Kızların perşembe günü sınavı diye ziyaret perşembe akşam üstüne ertelendi.Planlar yapıldı, ben işten çıktıktan sonra 2 kızımı ve birde yeğenimi okuldan alıp ablamın yanına ziyarete gidecektim.Tam okulun önünde durdum telefonum çaldı.Şipariş telefonunuz geldi hemen gelip alabilirsiniz diye, tamam dedim kızları alıp anneme doğru yola çıktım.Hava yağmurlu trfik alt üst olmuş durumda  annemin kapısının önüne dek sorunsuz gelip, park etmek üzereyken bir araç benim aracımı görmedi ve fren yapma zahmetinde bile bulunmadan sol ön kapıdan benim arabamla kucaklaşıverdi:)))Trafik tespit tutanağının doldurulması, fotokopiler, eşimin ve abimin olay yerine intikali ve sigortacının arabamı servise doğru götürürken ki hazin manzaranın ardından aklıma almam gerken telefonum geldi.Çünkü Samsun a   bu model sayıyla geliyor ve hemen başkasına satıveriyorlar.Bir koşu mağazaya gittik ve telefonumu aldık.Ohhh allaha şükür artık akşam olmuştu.(durun daha bitedi)Abla kalkmış Antalya dan gelmiş meşhur Samsun pidesi yenmeden olur mu hiç?Olmaz.Bütün aile bende toplanacağız.şöyle bir evi süpüreyim de tertemiz olsun istedim.Elektrk süpürgesini elime aldım ki, zaman içinde peyderpey temizlikçim tarafından tahrip edilen süpürgenin bu seferde tekerleği koparılmış ve artık kullanılmaz halde:))))ya sabır demekten başka çare yok, olan olmuş.Allah vere akşam çok güzeldi.Pazar günü abimlerle beraber dışarı çıkmak için sözleştik ve ayrıldık.Pazar günüde çok güzel geçti. Yarın yine temizlikçi geleceği ve evde süpürge kalmadığı için Arçelikten süpürge aldık.Bana bıraksa ben eski usul hani şu kapı önü süpürülen cinsten, bir el süpürgesi alıp eve bırakasım vardı ama eşime dinletemedim.
             İşte benim haftam böyle telaşeli geçti.Sizlerinki nasıl dı?



                                              



10 Ekim 2014 Cuma

OKUDUM:BÜKRE

                Sonunda bir kitap daha bitirebildim.Yapısı nedeniyle elimde bir epey süründü ama şükürler olsun yarım bırakmadan tamamlayabildim.
                     Kitabın Yazarı: Kahraman Tazeoğlu
                     Yayın evi: Destek Yayınları
                     Kitap Türü: Yerli Romanlar
                     Yayınlandığı Yıl: 2013
                     Sayfa Sayısı: 304

                     Arka kapak yazısı:Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.

Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.

Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum.
                           Benim yorumum:Biliyorum emeğe saygı duymak lazım ama tek kelime ile ben beğenmedim.Kitaptaki dialoglar edebi olmak adına bana çok zorlama geldi.Baştan sona kadar kitabın hiç bir yerinde konunun içine dahil olamadım.Konunun baş ve sonu bir şekilde bir birine bağlanmış ama ortadaki kısa kısa bölümlerde kim kime yazmış, ne zaman yazmış, neye cevaben yazmış anlayamadım.Konuyu  çok sıradan buldum.Ayrıca yaşanılan duygular ve yazışmalar bana çok abartılı ve günlük yaşamdan uzak geldi.Kitabı bir tanıdığımdan ödünç almıştım.İyi ki para verip almamışım kendimi dah kötü hissederdim.
                       Yazarın okuduğum tek ve ilk kitabı olduğu için diğerleri ile kıyaslama yapamıyorum. Kahraman Tazeoğlu nun başka bir eserini okumak için bir epey düşünürüm herhalde.....
                        Sevgiyle kalın.........

23 Eylül 2014 Salı

NAİL ART -CONVERSE MODELİ

Tırnaklarımda nail art ı seviyorum.Ancak sadece tek tırnağımda.Bu modelde de yine pek çoğu zaman olduğu gibi flormar ürünlerini tercih ettim.

14 Eylül 2014 Pazar

BLOG KEŞİF ETKİNLİĞİ

Herkese merhabalar beyaz begonvil ve taktakıştır giy yakıştır, rüzgar gülü blogularında blog keşfi etkinliğini gördüğümde yararlı bir etkinlik olduğunu fark ettim ve bende başlatmak istedim ayrıca bende bir blog keşif etkinliği başlatarak başka blogları keşfetmek onları takip etmek ve tanışmak istedim hem de bu şekilde yeni açılan blogları desteklemiş oluruz bunun için beni izlemek yetiyor tabii ki :) ilk olarak blog linkinizi ve blogunuz hakkında kısa bir yazı bırakabilirsiniz ayrıca bu etkinliği bloglarınız da paylaşmak daha çok fark edilmemizi sağlayacaktır şimdiden çok teşekkürler ve katılan herkese çok çok teşekkürler!

12 Eylül 2014 Cuma

KOLYE ZİNCİRİ YAPTIM

Dantel anglez kordonunun kullanılmadğı tek yer kolye zinciri yapmaktı galiba, işte onuda ben yaptım.Aslında çok da güzel oldu.heleki benim gibi metal allerjisi olan biri iseniz ve bazı takılara içiniz akarak baktığınız halde takamıyorsanız işte size geçici bir çözüm.Az evvelde dediğim gibi metal allerjim olduğu için ben arka kapamayıda gümüş kullandım.tabii bu maliyeti biraz arttırdı ama allerji probleminiz yoksa normal kapama kullanıp çok daha ucuzada mal edebilirsiniz. Sevgiyle kalın..............

29 Ağustos 2014 Cuma

OKUDUM:VE DAĞLAR YANKILANDI

                                                                                         Aslında sonunda okuyabildim desem daha doğru olur.Piyasaya çıktığı günden beri hep aklımda olan bir kitaptı ama satın almaya ve okumaya yeni fırsat buldum.Biliyorum pek çok kişi okuyalı epey zaman oldu ancak unutanlara yeniden hatırlatmak, benim gibi okuma fırsatını henüz yakalayamamışlara ise bir tavsiye olsun istediğim için bu yayını hazırladım.
               Kitap adı:Ve dağlar yankılandı
               yazar:Khaled Hosseını
               çeviri:Püren Özgören
               Baskı:1 baskı-100.000 adet, Eylül 2013
               Tür:Roman
               Sayfa sayısı:410
               Yayın Evi:Everest

               Arka Kapak Yazısı:

                   Gece vakti, çölü bir el arabasını çekerek geçen bir baba. Arabanın içinde annesiz iki çocuk; iki kardeş; biri kız, biri erkek. Küçük Peri için ağabeyi Abdullah, ağabeyden çok öte. On yaşındaki Abdullaha sorsanız Peri, her şey demek. Köylerinden Kâbile varmak için çıktıkları yolculuğun sonunda aileyi yürek parçalayıcı bir son bekliyor. Fakat aslında bu bir son değil... Kardeşlerin başlarına gelenler -yakın ya da uzak- ilişki kurdukları tüm insanların hayatlarında nesiller boyu yankılanacak... 
                    Hayat farklı aileleri sevgi ve fedakârlık, ihanet ve sadakat gibi ortak duygularla sınarken, karakterlerin başlarına gelenler ve yaptıkları seçimler, kitabın her biri ayrı bir renk ve lezzet taşıyan katmanlarını oluşturuyor. Afganistanın küçük bir köyünde doğan ve okuru Kâbilden Parise, San Franciscodan Tinos adasına taşıyan bu öykü, her sayfada renklenip güçleniyor. 
                    Ve Dağlar Yankılandı, bizi biz yapan değerler üzerine düşündüren, ustalıkla yazıldığını her bölümde yeniden kanıtlayan, büyüleyici bir roman. Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş ile dünya çapında sevilen bir yazar olan Khaled Hosseininin yazarlığında bir dönüm noktası.
(Tanıtım Bülteninden)

               Benim yorumum:

                   Yazarın diğer iki kitabı olan Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş' ide okudum onlar klasik bir roman havasındaydı, kahramanlar daha az sayıda ve bir bütünlük içinde harmanlaşmıştı ancak burada olaya dahil olan kahramanların hayatları ayrı ayrı ele alınmış.Bence ilginç bir anlatım tarzı olmuş.Roman içinde roman gibi.Bazı okurlar bu durumu pek beğenmemiş ancak zevkler farklı farklıdır ve ben çok sevdim.Kısacası kesinlikle okunası bir roman diyebilirim.Yazarın kalemine sağlık.
                Hepinize mutlu bir hafta sonu diliyorum.Sevgiyle kalın...........

11 Ağustos 2014 Pazartesi

PARFÜM İNCELEMESİ:GUERLAİN IDYLLE WMN 100 ML


             Resimler netten alıntıdır.
              Idylle  guerlain in parfüm ailesine 2009 yılında tierry wasser  tarafından katılmış.o günden beride popülaritesini  korumakta.parfümün edp ,edt , deodorantı  ve ıdylle sublime adı altında varyasyonlarıda  mevcut.Bendeki ıdylle wmn versiyonu.

                 Parfüm  çiçekli-yosunlu bir koku ve parfümün :Üst  notasını:Müge,şakayık,frezya,lila ve güllerden oluşan bir çiçek buketiOrta notasını:Gül karışımlarıAlt  notasını:Paçuli ve beyaz miskler oluşturmakta                 Kutusu:kutusu son derece şık kapağı biraz sert açmak ve kapatmak için biraz güç uygulamak zorunda kalıyorsunuz.eğer acele ile kapağı tam oturtmamışsanız parfümü tepesinden tuttuğunuz zaman elinden düşürmeniz bayağı yüksek bir olasılık.şişenin altının su damlasına benzer şekilde olması nedeniyle avuç içi ile uyumlu ve  tam dolduruyor.                  Bana hissettirdiği: çiçeksi kokular kullandığım  zamanlarda kendimi naif hassas ve romantik hissettirir.ancak  ıdylle  bana kendimi neşeli ve çoşkulu hissettiriyor.sanki çevremde bir çiçek bahçesi ile dolaşan ve enerji taşan bir kız çocuğuyum.                   Kokunun kalıcılığı oldukça uzun süreli diyebilirim.Tenime sıktığım 2-3 puff parfüm ile yaklaşık 6 saat sonra bile yarım metre uzağımda duran birisi kokumun ne kadar  güzel olduğunu söyleyebiliyor.Dış ortamda dolaştığınızda ise akşam  teninizde ancak yakın temasla alınabiliyor.Giysilerde ise ertesi gün  bile kalıcı.                   Her mevsim ve hem gece hemde gündüz iç rahatlığı ile kullanıma uygun bir koku                   Şu anki piasa fiatı:100 ml için 320 tl gibi.
                   Fiatının tuzluluğuna rağmen kesinlikle yeniden alırım ve iç rahatlığı ile tavsiye edebilirim diyebileceğim  modası geçmeyecek bir parfüm.

5 Ağustos 2014 Salı

ÜRÜN İNCELEMESİ:Mara Kolay Manikür&1 Dakikada Evde Manikür&Pedikür&Peeling

         
  Nice zamandır aklımda, evde kısa yollu manikür ve pedikür için kullanmak amaçlı bir sucrub veya peeling almak vardı.Geçenlerde Watsons a gidince Mara kozmetiğin bu ürününü gördüm.Netten herhangi bir inceleme yapmadan almak içime pek sinmese de yaklaşık 60 kullanım için 20 tl gibi bir fiat benim açımdan pek caydırıcılığı olmayan bir miktar olduğu için, paketi hemen elimdeki alışveriş sepetine attım.Merakımdan hemen dün akşam denedim
                .İçinde ki deniz tuzu bana tuzdan daha çok şekeri andırdı.Daha önce hiç sucrub kullanmamıştım o nedenle diğer ürünleri bilemiyorum ama içerik bana çok yağlı geldi.Ben kullanım talimatında yazdığı gibi sabah akşam kullanamıyorum akşamdan akşama yapıyorum o bile ayaklarımda bir rahatlama sağladı.hayatımın hiçbir döneminde topuklarım çok sert olmadı ancak yaş ilerledikçe beni memnun etmeyen bir sertleşme belirdi.İlk gün akşam üstüne kadar ayaklarım bebek teni yumuşaklığında idi.akşam yine biraz kuruma belirdi bende ürünü ikinci kez kullandım.yine bebek yumuşaklığına kavuştum.daha sonra uzun süreli kullanım sonuçlarımı da paylaşırım.Genel anlamda şimdilik memnunum bakalım uzun vadede nasıl sonuçlar alıcağım.Ürünün en sevmediğim yanı uygulandıktan sonra ayak ve ellerin oldukça yağlı kalması.
                Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz fikirlerinizi bizimle paylaşırsanız çok sevinirim.
          Ürün içeriği:
                 Sea salt,
                 Heliantus Annuus oil
                 Sweet almond oil
                 Tocopheryl acetate
                Grape seed oil
                 Jajoba seed oil
                 Avocado oil
                 Macadamia nut oil
 
                                                       Sevgiyle kalın.........

22 Temmuz 2014 Salı

OKUDUM:BÖĞÜRTLEN KIŞI

         


            Kitabın Adı:Böğürtlen Kışı
            Orijinal Adı:Blackberry Winter
            Yazar:Sarah Jıo
            Çeviren:Duygu Parsadan
            Yayın Evi:Arkadya Yayınları
            1.Baskı:Kasım 2013
            6.Baskı:Şubat 2014
            Sayfa Sayısı:353 sayfa

            Benim yorumum:Romanı  okurken yüreğime oturan acıya rağmen kitabı elimden bırakamadım.Zaman zaman yaşanan dramın ağırlığı altında kaldım.Ancak konunun bir yerinde yolların mart menekşelerinin kahramanları ile kesişmesi kitapları seri haline getiriyor mu ?diye bir düşünmeden edemiyorum.Çok gereklimiydi tartışılır.Eğer seri kitap olması havası verilmek isteniyorsa aynı kahramanlarla devam edilebilinirdi.Beni bu kitaplarda(mart menekşeleri ve böğürtlen kışı) bunaltan şey hep benzer zamanlar ve aynı mekanların ve bir ölçüde kahramanların geçmişte yaşayan kahramanlarla aynı kaderi paylaşmalarıydı.Böğürtlen kışının beni Mart Menekşeleri kitabından daha çok etkilediğimi itiraf etmeliyim.Daha öncede dediğim gibi yazarın anlatımının akıcılığı inanılmaz boyutta güzel.Bence 2 kitabı peş peşe okumak yerine farklı zamanlarda okusaymışım daha iyi olurmuş.
              Her şeye rağmen yinede çok beğendim.Yazarın kalemine sağlık.

              Merak edenler için Arka kapak yazısı:
                  "Canım Daniel'im,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum."

                  Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Daniel'ın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı.
                    Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Verayla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…
Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.

9 Temmuz 2014 Çarşamba

OKUDUM-MART MENEKŞELERİ

     

           Kitap adı:Mart Menekşeleri
           Yazar:Sarah Jıo
           Çeviri:Nihan Giray
           1.Baskı:Ekim 2012
           4.Baskı:Ocak 2014
           Yayın Evi:Arkadya yayınları
           Sayfa Sayısı:336

          Arka Kapak Yazısı:
               Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...

Gerçek aşkı yaşadığına inanan ünlü yazar Emily Wilson, kocasının başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğrar. Tüm bu olanlara rağmen yine de tek bir damla gözyaşı dökmez.

Büyük yengesi Bee, Mart ayını Bainbridge Adasında geçirmesi için onu davet eder. Emily ruhunda açılan yaraların iyileşmesi umuduyla, bu teklifi kabul eder.

Adanın mistik havasıyla huzuru yakalamaya çalışan Emily, 1943 yılında yazılmış kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. Bu günlük onu geçmişin tozlu sayfalarına hapsolan gerçek bir aşk hikâyesine ve altmış yıllık bir aile sırrına götürecektir...

Umudun, hüznün ve pişmanlığın bir arada işlendiği büyüleyici bir roman… İlk kitabı Mart Menekşeleri ile Library Journal En İyi Kitap Ödülüne layık görülen Sarah Jio, insan kalbinin, ne kadar hatalı olursa olsun sevdiklerimizi her zaman affedeceğini eşsiz bir dille anlatıyor.

"Aşk, tarih ve gizem… Daha ne olsun? Mart Menekşeleri, geçmişimizin er ya da geç sürprizlerle karşımıza çıkacağını hatırlatan muhteşem bir roman."
Jodi Picoult

"Tarih, gizem ve aşkın mükemmel bir karışımı… Bu romanı elinizden düşüremeyeceksiniz."
Library Journal
                 Benim Yorumum:Son derece rahat bir tempoyla yazılmış bir kitap.İçinde bayağı bir entrika olmasına rağmen insan okurken hiç gerilmiyor.Sanki kitapta bizden, mahallemizden, komşularımızdan bir şeyler var.Okurken çok keyif aldım.Elimden bırakmak gelmedi içimden.Keşke biraz daha  uzun bir kitap olsaydı.Şimdi sırada aynı yazarın Böğürtlen  Kışı var.

4 Temmuz 2014 Cuma

OJE CANIM ÇEKTİ

                  Yıllık izinde olunca insanın hiç bir şey sürüp sürüştüresi gelmiyor.Ancak nedense bu akşam ilham geldi ve canım oje sürmeyi istedi.Oje kolleksiyonumun içinden  elime Rimmel london un sweetie crush serisinin 012 Blueberry Whızz gelmiş.İlk defa sürüyorum.Dokulu bir oje, kalın fırçası ile sürümü çok kolay ve kurumasıda bir o kadar çabuk oldu.2 katta tam rengi elde ettim.Rengini ben sevdim ancak sizlerde severmisiniz bilmem.Fikirlerinizi beyan ederseniz çok sevinirim.işte görseller:

Sevgiyle kalın dostlar.

18 Haziran 2014 Çarşamba

SİZDE AYNI SORUNU YAŞIYORMUSUNUZ?

                Arkadaşlar ben bir kaç gündür özet akışlarını görüntüleyemiyorum.sadece 1 bloğun ki görünüyor daha fazla göster i tıkladığımda özet akışı görüntülenemiyor daha sonra tekrar deneyin çıkıyor.bir yolunu biliyorsanız yardım edermisiniz.
                 Lütfeeeeeeeen

16 Haziran 2014 Pazartesi

BİR PSİKİYATRİSTİN GİZLİ DEFTERİ (=YORUM)

 
   Yazar:Gary Small-Gigi Vorgan
     Sayfa Sayısı:336
     33. Baskı,NTV Yayınları
     Çeviri:Duygu Akın
     Yayınlandığı Yıl:1. Baskı Şubat 2013
         Günlük, anı tarzında yazılmış bir kitap.Bir psikiatri uzmanının  mesleki  yaşamında  ilginç bulduğu vakaları paylaştığı bir eser.Önsözde  hasta hekim mahremiyetinin korunması açısından isimlerin ve yerlerin çoğunun kurgulandığından ve bazı hastaların özelliklerinin de diğerlerine aktarıldığından bahsetmiş.Hasta hekim mahremiyeti gerçekten önemli bir konudur ancak olayı aktarırken olaya karakteristik  özelliğini veren durumların başka hastalara aktarılması vakayı olması gereken halden  çıkarmış gibi geldi.Belki hekim olduğum içindir bilemiyorum ama vakaları çok ilginç bulmadım.
        Anlatımını  son derece akıcı ve çeviriyide çok başarılı buldum.Eğer  tıpla ilgili bir mesleğiniz yoksa  çevrenizde bu tür insanların ne kadar çok olduğunun farkına varmanız açısından veya etrafınızdaki insanları değerlendirirken sizin için son derece yararlı ve eğlenceli olabilir.

         Keyifle okumanız dileğiyle……..

9 Haziran 2014 Pazartesi

LANCOME LU ALIŞVERİŞLERE DEVAM

             Geçen yazımda seyahat boyu bir set aldığımdan söz etmiştim.hani 2 lancom cilt bakım ürünü alana bu set 29 tl idi.İşte o seti almama sebebiyet veren  ürünlere bir göz atalım.
              ilk olarak star bronzer intense poudre den bahsedeyim.Ben 02 sini aldım.aslında son derece açık tenliyim 01 ini tercih etmeliydim ama ben bu ürünü bronzer olarak değil allık olarak kulanmayı planladığım için 1 koyu tonunu tercih ettim.Pudra nın son derece hoş bir kutusu ve  ipeksi bir dokusu var.içinde çok hafif pırıltıları var ancak bu sürünce çok belli olmuyor ve sadece bir canlılık katıyor.gerçek rengini yansıtabilmesi için çok uğraştım umarım başarılı olabilmişimdir.



                 Parmağımda böyle koyu göründüğüne bakmayın bileğimde ne kadar hafif ve pırıltılar yok denecek adarazalmış durumda.

              Diğer 2 ürün ruj, 2 rengide farklı tonlarda olmak üzere yazın kullanılabilecek renklerden seçtim.Collistar olan ruj twist ultra-shıny gloss 207 numara içinde hyaluronik asid ve kollogen aktive ediciler içeren bir duduk parlatıcısı,dudakların dolgun görünmesini sağlarken  pürüzsüz ve parlak olmasını da sağlıyor.dudağa sürerken hafif bir pürüzlü bir his gelmesine rağmen görüntüde bir pürüz olmuyor ve gerçekten herhangi bir uyuşukluk yada karıncalanma hissetmeden dudaklarınızın daha dolgun olduğunu hissedebiliyorsunuz.
               İkinci ruj Lancome l'absolue nu serisinden 304 rose dentelle son derece hafif ve ipeksi bir yapısı olmasına rağmen pigmentasyonu mükemmel ve doğal dudak görünümü sağlıyor.kapağının kapanmasını kolaylaştırmak için kapakla gövdenin birleştiği alana minicik mıknatıslar koymuşlar kapak hemen pıt diye kapanaveriyor.Ayrıca rujun içinde proxylane var.(proxilene ne işe mi yarar: pro-xylane ciltteki matriks yapıyı hedefler, kolajen sentezini ve cildin yoğunluğunu artırır, cildin yapısını güçlendirir.)









              Görselde el bileğine yakın olan Collistar olan ruj,içteki ise l'absolu nu 304 olan.
               sevgiyle kalın.....

2 Haziran 2014 Pazartesi

HABERİNİZ VAR MI?

              Hafta sonu hava kötü olunca,çocukların dersi olmayınca yapacak tek şey soluğu alışveriş merkezinde almak oluyor.Benim için ise olmazsa olmaz Tekin Acar ziyaretlerim.Doğal olarak standlar bana küsmesin diye:)))) alışveriş yaptım.Aslında ben tam bir Estee Lauder aşığı olmama rağmen bu sefer şans Lancome standına güldü.Çünkü cilt bakım ürünlerini oldukça merak ediyordum.Bir bronzer allık, bir ruj aldım.Bir de collistar ruj aldım.2 Lancome ürünü alana yine Lancome renergie multi-lift cilt bakım setini (seyahat boyları)29 tl ye veriyorlar ve içindende 29 tl lik bir çek çıkıyor ve onuda 1 ay içinde başka bir lancome ürününde kullanabiliyorsunuz.Benim gibi sizlerde testerlarla yeterli bilgiyi edinemediğinizi düşünüyorsanız iyi bir fırsat gibi görünüyor.
               Setin içinde;
                       1 adet Advanced- genıfıque 7 ml
                       1 adet Renergıe multı-lıft revıva -plasma 10 ml
                       1 adet renergıe yeux multı-lift 5 ml
                       1 adet renergıe multı-lıft lıftıng fırmıng antı-wrınkle cream-spf 15 15 ml
                Ürünlerin yorumları bir süre kullandıktan sonra gelecek.
                Lancome bronzer pudra,ruj ve colistar ruj un fotolarımı nerde ? bekleyin anacığım.onların yayınınıda en kısa sürede hazırlayacağım.

20 Mayıs 2014 Salı

ÇİFTE BAYRAM

                Bu gün bizde çifte bayram vardı.19 Mayıs lar Samsun için bir başka özel ve bir başka güzeldir.Sabahtan anma törenimizi yaptık, sonra bir koşu geldik evimizde ikinci bayram kutlamamıza hazırlandık.Bu sefer bayramı akrabalarımızla küçük kızımın yaş günü olarak kutladık.Eylem'im benim küçük sütlü şekerim ,6 yaşını doldurdu ve 7 sinden gün aldı.Yani kendi deyimi ile artık büyük 7 oldu:)))))benim bildiğim bitirdiği yaş söylenir ama neyse kalbi kırılmasın nasıl olsa büyüyünce aklı başına gelir ve küçülmeye uğraşır.
Nedendir bilmem zaman zaman poz vermekten hiç hoşlanmayız.

pastamızda çok lezzetliydi

birde şu pastanın kenarını parmakla yiyebilsem

ablam ve kuzenim bu sefer tecrübeliler, galiba bir fırsat bulup pastaya dalamayacağım.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

19 MAYIS 1919

          19 Mayıs 1919 bir milletin uyanışının, esarete, cehalete ve gericiliğe baş kaldırışının başladığı tarihidir.
saygılarımla

11 Mayıs 2014 Pazar

CANIM ANNEM



               Canım annem; benim gün ışığım,yol gösterici YILDIZIM,seni çok seviyorum.İyiki beni doğurdun ve iyiki  benim annemsim.Başka bir anneyle bu kadar iyi anlaşbilirmiydim bilmiyorum.Hala öncelikle  sana, dinginliğine ve tecrübelerine öyle çok ihtiyacım var ki anlatamam.Allahım sana ve tüm annelere sağlıklı sıhhatli nice anneler günü kutlamak nasip etsin.

               Canım kızlarım;İyiki varsınız.Sayenizde bende anneliği tattım.Zaman zaman didişsekte,ters köşelerde olsakta sizler benim yaşamımın kaynağı, rengi,zenginliği herşeyisiniz.İyiki haytımdasınız, iyiki sizi doğurmuşum nasıl ben sizi koşulsuz seviyorsam, sizde benim (annem gibi) koşulsuz sevenimsiniz.Bunun beni nasıl mutlu ettiğini anlatmaya kelimeler yetmiyor ama analmak için yüzüme ve gözlerime bakmanız yeterli. 
                 Eveeeeet gelelim diğer bir önemli noktaya sevgili eşim sana sesleniyorum.İyiki yanımdasın ve bu güzel duyguları tatmama sebeb oldun ve yine hep yanımda olarak annelik sürecimde bana verdiğin destek için  sana çooook ama çok teşekkür ederim.
               Anneler, annaanneler, babaneler, anne adayları anne olmak isteyen yada kendini bir canlının annesi gibi hisseden herkes;
                HEPİMİZİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN.

6 Mayıs 2014 Salı

USTAM VE BEN

                                           
                 Kitabın Yazarı:Elif Şafak
                 Yayınevi:Doğan Kitapçılık
                 Yayınlandığı yıl:2014
                 Sayfa sayısı:480
                   

                  Roman,bu aralar tarihimizin popüler zamanı olan 16.yy da geçiyor.saraya yakın ünlü kişilerin yaşamları üzerine kurulmuş bir konuya sahip.Aslında o dönemin asıl adamı Kanuni ve asıl kadını Hürrem'e mümkün olduğunca az yer vermesine rağmen son derece hareketli ve sürükleyici bir roman.
                   Hindistan dan gelen beyaz bir fil,hayatı bir kaptanın yönergeleri ile şekillenmeye başlamış sırlarla dolu bir filbaz,ustası mimar sinan ve sarayın heyecanlı ve entrikalarla dolu yaşantısını dışardan birirnin gözüyle izlemek.Bütün bunlar Elif Şafak ın güçlü kalemiyle birleşince muhteşem bir eser çıkmış ortaya.Okumaya doyamadım.Kesinlikle her kitapseverin mutlaka okuması gereken bir eser olmuş.
                    Yazarın ellerine sağlık.

26 Nisan 2014 Cumartesi

HAFTA SONU OJESİ

            Büyüklerimiz ne söylemişse doğru söylemiş.mesela"Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al"yada "Ağaca çıkan keçinin keçinin dala çıkan oğalağı olur" diye.Kendimi Türkçe dersinde gibi hissettiysem de aşağıdaki resimlere bakınca neyi ifade etmeye çalıştığımı çok iyi anlayacaksınız.


             Ben bu hafta sonu tırnaklarımda Oriflame nin Burgundy renkli ojesini ve Flormar ın glitter serisinden 01 i kullandım.kızımın heyecanı sayesinde tırnaklarımın  kenarındaki ojeleri düzeltme fırsatım olmadı, kusura bakmayın.
            Kızım biricik aşkı olan oje deyince  tek geçerim dediği Flormar ı tercih etti.seçtiği renkler matte serisinden M16, kendi deyimiyle cırtlak bir turuncu ve yine matte serisinden mint yeşili de denen M04.Baş parmağın daki şekli ise konad diskleri ile yaptık.

            Herkese mutlu bir hafta sonu diliyorum.

23 Nisan 2014 Çarşamba

BU GÜN 23 NİSAN

               Hayatın tüm zorluklarına rağmen içimdeki çocuğu yaşatabildiğim ve çocuklarımla beraber 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayarak bu çoşkuyu yaşayabildiğim için çok mutluyum.Büyüklerin Ulusal Egemenlik, küçüklerinse Çocuk Bayramı kutlu olsun.

16 Nisan 2014 Çarşamba

KAMERA ARKASI

                     Sevgili Nabrut beni mimlemiş.Konu yazıların kamera arkası.Anlatayım arkadaşlar: Ben genellikle akşam saatlerinde büyük dersinin başına oturmuş, küçük bilgisayarında kendini kaybetmiş ve babada tablette oyuna dalmışken yayın hazırlayabiliyorum.Ne yazacağıma genellikle işte öğlen molası vermişken karar veriyorum çünkü o yemek yedikten sonra bazen 15 dk kadar zamanım kalıyor eğer yine zamanı yetiştirebilmişsem  araştırmayıda o zamanlarda yapıyorum bu süreç zamanın kısıtlılığndan bir kaç günü buluyor fotoları ben çekeceksem yine akşam saatlerinde çekebiliyorum.
                     Herkes akşam olupta yukarıda bahsettiğim yapması gereken işlerinin başına oturunca bende evimin en sevdiğim yerlerinden biri olan balkonuma kaçıyorum ve laptopumu kucağıma alıp buda rahipleri pozisyonunda yazılarımı yazıyorum.tabiiki bu süreç anlaşılmayan bir iki dersle ilgili soruyu açıklamak küçüğü wc ye götürmek ve evin babasına atınacak birşeyler hazırlamak için bölünse de genellikle başarıyla sonuçlanıyor.İşte yazıyı hazırlarkenki oturuş şeklim:))))
                           Buda laptopumun ekranındaki resim bir bayram ziyaretinde annemin evi.Sevdiğim insanları hep karşımda görmek beni mutlu ediyor.
                           Bilin bakalım bu resimde ben kimim?
                          Ben bu mimi çok sevdim sağolasın sevgili Nabrut.Şimdi ben diyorum ki bu mimi yapmak isteyen tüm blogger arkadaşlarıma yolluyorum.
sevgiyle kalın 

13 Nisan 2014 Pazar

BU PAZARIN OJESİ

       Pazar günü demek bizim evde haftaya hazırlık demek pazartesinin yemekleri yapılır,kızlar banyo yaptırılır,çamaşırlar yıkanır veeeeeee de tırnaklar ojelenir tabi sadece benimkiler, zaman zamanda küçüğün tırnakları ancak büyük kızım 6.sınıfa gittiği için ona yassah o ancak yazın oje sürebilir.:)))))
        Bu hafta Oriflameden bir renk seçtim (24673- silver) renk koyu olduğu için mi bilmem ama tek katta kapattı ve hızlı bir şekilde kurudu sonra renk gözüme çok sade geldi ve üstüne Essence nin color&go serisinden 103 space queen i sürdüm.İşte görseller: